8 Mart 2009 Pazar

sakatlik indirimi ve odemelerin vergilendirilmesi

T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01/GVK-61
Konu : Sakatlık indiriminden faydalanan personele yapılan ödemelerin vergilendirilmesi hk.

…..

İlgi: ….12.2008 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, şirketinizde özürlü personel çalıştırdığınız belirtilerek, özürlü personele yapacağınız ücret ödemelerinde bir sonraki ayda oluşacak kümülatif vergi matrahında sakatlık indirimi, bireysel emeklilik pirimi ve askerlik borçlanmasına ait indirimler düşüldükten sonra kalan tutarın mı, yoksa sakatlık indirimi ve bireysel emeklilik pirimi ve askerlik borçlanmasına ait indirimler düşülmeden önceki vergi matrahının mı esas alınacağı hususu belirtilerek, konu hakkında Müdürlüğümüz görüşünü sormaktasınız.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun “ Sakatlık İndirimi” başlıklı 31. maddesinde, “(4842 sayılı Kanunun 3'üncü maddesiyle değişen madde Yürürlük; 01.01.2004)Çalışma gücünün asgarî % 80'ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgarî % 60'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgarî % 40'ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir….”hükmü yer almaktadır.
Aynı Kanunu’nun “ Ücretin Tarifi” başlıklı 61. maddesinde “Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez…” hükmüne yer verilmiştir.
Kanun’un “ Gerçek Ücretler” başlıklı 63. maddesinde; “Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.

2. (4697 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent Yürürlük; 07.10.2001) Kanunla kurulan emekli sandıkları ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesinde belirtilen sandıklara ödenen aidat ve primler;
3. (4697 sayılı Kanunun 4 üncü maddesiyle değişen bent Yürürlük; 07.10.2001) Sigortanın veya emeklilik sözleşmesinin Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları,
İndirim konusu yapılacak prim, aidat ve katkıların toplamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için ödenen primlerde, ödendiği ayda elde edilen ücretin % 5'ini) ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu oranı % 20 oranına kadar (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta poliçeleri için % 10 oranına kadar) artırmaya ve belirtilen haddi asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir…” hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, kümülatif vergi matrahının tespitinde, sakatlık indirimi, askerlik borçlanması ve bireysel emeklilik ödemeleri primi düşüldükten sonra kalan tutarın vergiye tabi matrah olarak dikkate alınması ve bu tutarın diğer aylara kümülatif matrah olarak aktarılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Grup Müdür V.