21 Ocak 2009 Çarşamba

ANONIM SIRKETLERDE TASFIYE ISLEMLERI

ANONİM ŞİRKETLERİN TASFİYESİ

Tasfiye, işletmenin hukuki varlığının sona ermesidir. Hukuki varlığı sona eren işletme ve kuruluşların ekonomik faaliyetleri de sona erer. Ekonomik faaliyetlerin sona ermesi için, işletme ve kuruluşların mevcutlarının satılması, alacaklarının tahsil edilmesi, borçlarının ödenmesi ve geriye bir değer kalırsa bununda ortaklara dağıtılması gerekir.

Türk Ticaret Kanunu'na göre tasfiye; tüzel kişiliği haiz şirketlerin fesih ve infisahı üzerine, şirket mevcutlarının, alacaklarının ve borçlarının tayin ve tespiti ile alacaklarının tahsil, mevcutlarının nakde tahvil edilerek kanun ve ana sözleşme hükmüne göre dağıtılmasını temin eden muamelelere tasfiye denir.

Muhasebe tekniği yönünden tasfiye; işletme öz sermayesinin sıfıra irca edilmesi şeklinde ifade edilebilir.

İşletmenin mevcutlarının, alacaklarının paraya çevrilmesi, borçlarının ödenmesi ve kalanın ortaklara paylaştırılması işlemlerinin tamamına tasfiye denir.

Şirketler kendi iradeleri ile tasfiye sürecine girebilecekleri gibi Türk Ticaret Kanunu'nda belirtilen özel nedenlerle de tasfiye süreci başlanabilir. Tasfiye iflas nedeniyle başlamışsa, İcra ve İflas Kanunu diğer hallerde TTK ve Kooperatifler Kanunu hükümleri uyarınca yapılır.

Kurumlar Vergisi mükelleflerinin mükellefiyetlerinin sona erişleri esas itibariyle tasfiye suretiyle olmaktadır. Kurumlar infisah etmekle (tasfiyesiz infisah halleri hariç) tasfiye haline girerler. Tasfiye sonunda kurumun yaşamı son bulur. Bu nedenle tasfiye olayı, kurumun ortaklararası ilişkileri açısından ve kurumla ilişkide bulunan üçüncü kişiler açısından çıkarlarını etkilediğinden önemlidir. Bunun dışında tasfiye ile mükellefiyet ortadan kalktığından mükellefini kaybeden devlet açısından da çok önemlidir.

Kurum açısından, üçüncü kişiler açısından ve devlet açısından önemli olan bu olay ilişkileri açısından çeşitli kanunlarla düzenlenmiştir. Kurumların tasfiyesi, tasfiyenin yapılış şekli ile ortaklararası ilişki ve kurumla üçüncü kişiler arasındaki ilişkilerde uyulacak hükümler özel hukuk da düzenlenmiştir.

Tasfiyenin vergisel boyutu itibariyle devletle tasfiye edilecek kurum arasındaki ilişkide uygulanacak kurallar ise Kurumlar Vergisi Kanunu'nda düzenlenmiştir.

Yukarıda bahsedilen nedenlerden dolayı kurumun tasfiyesinde hem özel hukuk hem de Kurumlar Vergisi Kanunu'nun hükümleri safha safha ve eş zamanlı uygulanması gerekmektedir.

Tasfiye olayını açıklarken daha açık ve anlaşılabilir bir çerçevede sunmak için hem özel hukuk hem de kamu hukuku dikkate alınarak izah etmek gerekir. Bu çalışmada buna dikkat edilerek yapılmaya çalışılacaktır.

Kurumlar Vergisi mükellefi olan kurumların temel ortak özellikleri hepsinin de ticari işletme hüviyetine sahip olmalarıdır. Bir ticari işletme ise ticari ve sınai faaliyetlerini sahip olduğu aktif varlıklar sayesinde gerçekleştirebilir. Bu varlıklar kurumun kısmen ortakları tarafından işletmeye konan paralarla (sermaye) kısmen de üçüncü kişilerden çeşitli finans teknikleri kullanılarak sağlanan paralarla (borçlar) tedarik edilir. Dolayısıyla bir kurumun herhangi bir tarih itibariyle resmini çektiğimizde görüntüleyeceğimiz husus aktifinde sahip olduğu nakit varlıklar, emtia ve duran varlıkları ile bunları ne şekilde sağladığını gösteren öz kaynak ile yabancı kaynak rakamlarıdır.

Kurumların normal dönemlerdeki faaliyetleri satın aldıkları ya da imal ettikleri mal ve hizmetlerle ilgili olarak, alışveriş ile mal ve hizmetle ilgilidir. Sabit kıymetler ise bu varlıkların çalışmasını kolaylaştırmak gibi bir fonksiyona sahiptir. Çok kısa ifade etmek gerekirse normal dönemlerdeki mal ve hizmet imalatı ile ticaretinden doğar diyebiliriz.

Ancak, kurumların iktisadi anlamda elde ettikleri kârlar veya zararlar sadece mal ve hizmet imalatı ile ticaretinden kaynaklanmaz. Sahip oldukları duran varlıkların değerlerinde zamana bağlı olarak meydana gelen artış veya azalışlar da iktisadi anlamda kurum kazançlarını etkiler, fakat bu mahiyetteki artış veya azalışlar realize edilmedikçe bir diğer ifadeyle tahakkuk etmedikçe vergi hukuku açısından dikkate alınmaz. İşletmelerin gizli yedekleri olarak da adlandırılan bu tutarlar duran varlıkların cari değerleri ile kayıtlı değerleri arasındaki farklardan oluşur. İşte tasfiyeye giren kurumların vergiye tabi tutulacak kazançları büyük ölçüde bunlardan kaynaklanır.

Kurumların aktifinde bulunan dönen varlıkları ile duran varlıkları tasfiye sonunda tamamen nakde dönüşeceğinden bütün gizli yedekler realize edilmiş olacaktır. Yalnız her kurumda gizli yedeklerin bulunduğu bir genelleme ile varsayılamaz. Bazı kurumlarda duran varlıkların cari değerleri kayıtlı değerlerinden düşük olabilir. Bu durumla istisnai olarak karşılaşılır. Özellikle enflasyon muhasebesinin uygulanmadığı enflasyonist ortamlarda böyle bir tablo ile karşılaşılması çok zordur.

Kurumlar Vergisi Kanunu'nda kurumların tasfiyeleri halinde uyulması gereken hükümler yer almaktadır. Bu hükümlere göre tespit edilen tasfiye kârı Kurumlar Vergisi'ne tabi olacaktır.

Katma Değer Vergisi açısından ise olay normal ticari faaliyetlerde geçerli olan hükümlere tabidir.

Tasfiye kavram olarak ortaklığın varlığının paraya çevrilmesi, ortaklık alacaklarının tahsil edilmesi, borçlarının ödenmesi ve geriye bakiye kalıyorsa bunun tasfiye payı hükümlerince pay sahiplerine dağıtılması ve ortaklığın kaydının ticaret sicilinden silinmesi işlemlerinin tümü olarak vasıflandırılabilir.

Tasfiye haline giren şirketin ticari faaliyet unsuru ortadan kalkmakla birlikte, tacir sıfatı saklı kalır. Şirket unvanına tasfiye halinde ibaresini ekleyerek kullanmaya devam eder.

İlgili yerlere yapılacak bildirim ve verilecek beyanlar, oluşturularak mali tablolar bu yeni unvana göre düzenlenir.

Şirketin tasfiye haline girmesi ile, sözleşmesinde gösterilen ekonomik amaç, tasfiye amacıyla sınırlı olarak devam eder. Şirket, sadece tasfiye amacıyla hukuki varlığını ve tüzel kişiliğini sürdürmeye devam eder.

Tasfiye halindeki ortaklığın medeni haklardan yararlanma hakkı tasfiye amacı ile sınırlandırılmış olur ve ortaklık unvanına "Tasfiye Halinde" ibaresi zorunlu olarak eklenir (TTK Md.439.2).

Tasfiye memurunun atanması, tasfiyeye giriş ve tasfiyede şirket alacaklarını beyana davet Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde tescil ve ilan ettirilir.

1. TÜRK TİCARET KANUNU'NA GÖRE ANONİM ŞİRKETİN TASFİYESİ

1.1. Anonim Şirketin Sona Erme Nedenleri

Türk Ticaret Kanunu'nun 434'ncü maddede belirtilen hallerden birinin gerçekleşmesi durumunda anonim şirketin feshi veya infisahı gündeme gelir. Türk Ticaret Kanunu'nun 434'ncü maddesinde belirtilen haller şunlardır:

* Esas mukavelede belirtilen sürenin sona ermesi (TTK.Md.434/1).

* Şirketin amacının gerçekleşmiş olması (TTK Md.434/2)

* Şirketin amacının elde edilmesinin imkânsız hale geldiğinin anlaşılması (TTK Md.434/2)

* Şirket sermayesinin karşılıksız kalınması (TTK Md.434/3, 324)

* Pay sahiplerinin beş kişiden aşağı düşmesi (TTK Md.434/4, 435/l, 227)

* Şirket alacaklarından birinin fesih talebinde bulunması (TTK Md.434/5, 436)

* Esas mukavelede bir fesih sebebi tayin edilmiş ise onun tahakkuku (TTK.Md.434/6, 279)

* Şirketin diğer bir şirketle birleşmesi (TTK Md.434/7, 146151)

* Şirketin iflasına karar verilmiş olması (TTK Md.434/8, 437, T.S.N.49)

* Genel Kurulca feshe karar verilmiş olması (TTK Md.434/9)

* Şirketin amacı ve konusuna aykırı işlemlerin tahakkuk veya kamu kanunları uyarınca şirketin feshini gerektiren hal ve muamelelerin gerçekleşmiş olması hali (TTK Md.274/2, 435/1)

*Şirketin kanunen zorunlu organlarından birinin mevcut olmaması hali (TTK Md.43571, .S.N.6S)

*Genel kurulun toplanamaması (TTK Md.435/1)

*Şirketin kurulamamış sayılması yolunda karar alınmış olması (TTK Md.299/5)

Bu açıklamalardan sonra bazı kavramları ve tasfiye ile ilgili kuralları belirtelim. Fesh (Fesih) kanun veya sözleşmede yer alan sebeplerden birine dayanarak bu yetkiye sahip olanlar tarafından şirketin sona erdirilmesidir. Sona erme, ortağın veya pay sahibi olarak bir kişinin azınlığın bazanda çoğunluğun iradesi ile gerçekleşebilir. Çoğu kez de feshi karara bağlama yetkisi mahkemeye tanınır.

İnfisah, kanunda veya sözleşmede öngörülen sebeplerden birinin gerçekleşmesi ile karar alınmasına ya da işlem yapılmasına gerek olmaksızın şirketin kendiliğinden sona ermesidir. İnfisah gerçekleştiği andan itibaren ileriye doğru hükümler doğurur. Türk Ticaret Kanunu'nda infisah kelimesi feshi de kapsayacak şekilde kullanılmıştır.

Fesh edilme veya infisah hallerinde şirket için tasfiye söz konusu olmaktadır. Tasfiye halinde tasfiye dönemi başlar. Bu dönemde şirket tüzel kişiliğinin ehliyeti organlarının durumu özel hükümler getirilerek düzenlenmiştir.

Şirketlerin kayıtları ticaret sicilinden silinip tasfiye sonuçlandırılıncaya kadar tüzel kişilikleri devam eder.

2. TASFİYE DÖNEMİ

Tasfiye döneminde tüzel kişilik devam etmekte fakat bazı değişiklikler hayata geçmektedir.

Bunlar:

Tasfiye döneminde tasfiye işlemlerini yürütmek için yeni bir organ olan tasfiye memur ya da memurları yaratılmıştır.

Üçüncü kişilerin yanılmasını önlemek amacıyla ticaret şirket unvanının "tasfiye halinde" ibaresi eklenilerek kullanılması zorunludur.

Şirketlerdeki amaç yerini tasfiye amacına bırakır.

Organlar varlıklarını sürdürmekle beraber yetki ve görevlerinde sınırlamalar getirilir.

Tasfiye işleri özel bir organ olan tasfiye memur ya da memurları tarafından yürütülür. Anonim şirketlerin tasfiye haline girmesi ile, sözleşmesinde gösterilen ekonomik amaç tasfiye amacıyla sınırlı olarak devam eder. Şirket sadece tasfiye gayesi için hukuki varlığını ve tüzel kişiliğini sürdürmektedir. Tasfiye gayesi gereği yapılan işlemler başlanmış işleri tamamlamak, pay bedellerini ve diğer alacakları tahsil etmek, aktifleri paraya çevirmek, şirketin borç ve taahhütlerini yerine getirmek, tasfiye hasılatını bankaya yatırmak gibi işlemlerdir. Tasfiye gayesi ile sınırlı olarak kanunda sayılanların haricinde yapılan işlemler tasfiye gayesi ile yapıldığı ispat edilmedikçe anonim şirketi bağlamaz. Bu işlemlerin hukuki sonucu ve işlemlerden doğan sorumluluk işleri yapanlara aittir.

3. TÜRK TİCARET KANUNU'NA GÖRE ANONİM ŞİRKETİN TASFİYESİ SIRASINDA YAPILACAK İŞLEMLER

3.1. Tasfiyeye Giriş Safhası

Türk Ticaret Kanunu'nun 441. maddesi gereği olarak ana sözleşmeyle veya genel kurul kararı ile tasfiye memuru atanmadıkça tasfiye işleri yönetim kurulu tarafından yapılır.

Tasfiye ile ilgili genel kurul tarafından tasfiye memur ya da memurları atanması halinde bu kişilerin Ticaret Sicili'ne tescil ve ilan ettirilmesi zorunludur. Eğer tasfiye işlemleri yönetim kurulu tarafından yapılacaksa bu durumun da Ticaret Sicili'ne tescil ve ilan ettirilmesi gerekmektedir.

Uygulamada daha çok genel kurul kararı ile tasfiyeye giren şirketlerin uzun süre tasfiye işlerinin sonuçlanmadığına veya sonuçlandırılmadığına tanık olunmaktadır. Birçok halde amacına ulaşamayan veya tasfiyesine karar verilen anonim şirketlerin özel nitelikte olan tasfiye dönemi ile ilgili işlemlerin tasfiye memurları aracılığı ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Tasfiye işlemlerinin başladığı dönem ayrı ve özellik arz eden bir dönemdir. Bu dönemde şirket mal varlıkları elden çıkartılır, borçlar ödenir ve sonuçta eğer şirket aktifinden bir artık kalmış ise bu artık ortaklara dağıtılır.

Bu genel açıklamalardan sonra Türk Ticaret Kanunu'na göre anonim şirketin tasfiyesi sırasında yapılacak işlemleri kısaca belirtelim.

3.2. Genel Kurul Kararı Alınması

Anonim şirket Genel Kurulu toplantıya çağrılarak oluşan nedenler dolayısıyla şirketin feshi veya infisahı karara bağlanacaktır.

Bu toplantıda toplantı nisabı şirket sermayesinin 3/4'ü, karar nisabı ise mevcut oyların 2/3'üdür.

Bu gündemli olağan genel kurul toplantısında olması gereken zorunlu maddeler;

a) Divan

b) Tasfiye giriş kararının genel kurulca kabul edilmesi

c) Tasfiye memurunun seçimi ( Eğer ana sözleşmede hem de genel kurul kararı ile tasfiye memurları belirtilmemişse yönetim kurulu üyeleri tasfiye memuru kabul edilir (TTK.Md.441/1).)

Bu gündemli genel kurulun yapılabilmesi için Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Bölge İl Müdürlüğüne bakanlık temsilcisi talebi için için müracaat edilir.

1 Dilekçe

2 Ziraat Bankasına yatırılan bakanlık temsilcisi ücreti dekontu

3 Olağan genel kurul toplantısına çağıran organ (yönetim kurulu) kararı

4 Yönetim kurulunun yetkisini gösteren son sicil gazetesi

3.3. Tasfiye Kararının Tescil ve ilanı

Tasfiyenin tescili için gerekli belgeler şunladır:

a) Ticaret Siciline yazılmış dilekçe

b) Genel kurul toplantı zaptı (3 nüsha)

c) Hazırun cetveli

d) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın komiser tayinine ait yazısı

e) "Tasfiye halinde" ibaresi altında düzenlenmiş tasfiye memurlarının imza beyannamesi (3 nüsha).

Tasfiyenin tescilinden sonra tasfiye memurlarının şirket borç ve alacaklarını davet eden ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi'nde 3 kere yayınlanacak olan ilanı yaptırmaları gerekmektedir.

1 Koruma tedbirlerinin alınması

2 Vergi dairesine bildirimin yapılması: Tasfiyeye girildiği vergi dairesine bildirilir (VUK Md.162)

4. TASFİYE MEMURUNUN GÖREVİ

1 Tasfiyeye giriş bilançosu hazırlanması: Uygulamada tasfiye memurları şirketi devir alırken tesbit yapmamaktadır. Oysa gerek vergi hukuku ve gerekse ticaret hukuku açısından şirketin tasfiye dönemi başlangıcı envanterinin yapılması gerekmektedir. Bu envanter bir anlamda şirket tasfiye memurlarına tasfiye için teslim edilen şirketin mali durumunu gösteren bir fotoğraf bir tesbit tutanağı niteliğindedir.

2 Şirket alacaklılarının daveti: Şirket alacaklılarının daveti yapılarak beyana davet edilirler.

3 Anonim şirketin her türlü alacağının tahsili yapılır.

4 Günlük işlerin devamı ve başlanmış işlerin sona erdirilmesi yapılır.

5 Anonim şirketin aktifleri paraya çevrilir.

6 Anonim şirketin borçları ödenir.

7 Ara bilanço ve son bilanço yapılır. Tasfiyenin bir yıldan fazla sürmesi durumunda her yıl sonu genel kurul toplantıya çağrılır ve ara bilanço yapılarak sunulur tasfiye sonunda ise son bilanço yapılır.

5. TASFİYE SONU

1 Vergi dairesine bildirim yapılır. Dağıtma işlemi sonuçlandırıldıktan sonra vergi dairesine bildirim yapılır.

2 Tasfiyenin sona erdiği tescil için başvurma: Tasfiyenin sona ermesi üzerine şirketin sicilden terkini için sicil memurluğuna başvurulur (TTK.Md.449).

Bu tescilin yapılabilmesi için gerekli olan belgeler.

a) Dilekçe

b) Genel Kurul toplantı zaptı (3 nüsha)

c) Hazirun cetveli

d) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Komiser tayinine ait yazısı

e) Mal beyannamesi (2 nüsha).

3 İlan: Tasfiye memurları tasfiyenin sonlandığını Ticaret Sicili Gazetesi'nde ilanını sağlar.

4 Tasfiye sonunda bağlı olduğu vergi dairesine verilecek belgeler:

a) Dilekçe

b) Genel Kurul Kararı

c) Pay Sahipleri Cetveli

d) Tasfiye Sonu Bilançosu

e) İlana İlişkin Ticaret Sicili Gazetesi

5 Defter ve belgelerin saklanması: Tasfiye işlemleri ile ilgili olarak tasfiye memurları tarafından tutulan defter ve belgelerin on yıl saklanması zorunludur (TTK.Md.448/68).

Bu nedenle defter ve belgeler şirket merkezinin bulunduğu yerdeki mahkeme tarafından saklanmak üzere pay sahiplerinden birine veya notere teslim edilir.



6. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU'NA GÖRE ANONİM ŞİRKETİN TASFİYESİ

Madde No 17

(1) Tasfiye dönemi: Her ne sebeple olursa olsun, tasfiye haline giren kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tasfiye dönemi geçerli olur.
a) Tasfiye, kurumun tasfiyeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlar ve tasfiye kararının tescil edildiği tarihte sona erer. Başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılı ve tasfiyenin sona erdiği dönem için ilgili takvim yılı başından tasfiyenin bitiş tarihine kadar olan dönem bağımsız bir tasfiye dönemi sayılır.

b) Tasfiyenin başladığı takvim yılı içinde sona ermesi halinde tasfiye dönemi, kurumun tasfiyeye girdiği tarihten başlar ve tasfiyenin bittiği tarihe kadar devam eder.

c) Tasfiyenin zararla kapanması halinde tasfiye sonucu, önceki tasfiye dönemlerine doğru düzeltilir ve anılan dönemlerde fazla ödenen vergi mükellefe iade edilir.

ç) Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde tarh zamanaşımı, tasfiyenin sona erdiği dönemi izleyen yıldan itibaren başlar.

d) Tasfiyeden vazgeçilmesi halinde, kurum hakkında tasfiye hükümleri uygulanmaz. Böyle bir durumda, tasfiyeden vazgeçme kararı, bu kararın alındığı dönemin başından itibaren geçerli olur. Tasfiyeden vazgeçme kararının alındığı tarihe kadar verilen tasfiye dönemi beyannameleri, normal faaliyet beyannamelerinin yerine geçer. Tasfiyesinden vazgeçilen kurumun geçici vergiyle ilgili yükümlülükleri, tasfiyeden vazgeçilmesine ilişkin kararın alındığı tarihi kapsayan geçici vergilendirme dönemi başından itibaren başlar.

(2) Tasfiye beyannameleri: Tasfiye beyannameleri, tasfiye memurları tarafından tasfiye dönemlerinin sonundan itibaren Kanunun 14 üncü maddesinde yazılı sürelerde; tasfiyenin sona erdiği döneme ilişkin tasfiye beyannamesi ise tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren otuz gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verilir.

(3) Bu madde gereğince verilecek olan beyannamelere, bilânço ve gelir tablosu ile tasfiye bilânçosuna göre ortaklara dağıtılan paralar ve diğer değerlerin ayrıntılı bir listesi eklenir.

(4) Tasfiye kârı: Tasfiye halindeki kurumların vergi matrahı tasfiye kârıdır. Tasfiye kârı, tasfiye döneminin sonundaki servet değeri ile tasfiye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu farktır.

a) Tasfiye kârı hesaplanırken;

1) Ortaklara veya kurum sahiplerine tasfiye esnasında avans olarak veya diğer şekillerde yapılan her türlü ödemeler tasfiyenin sonundaki servet değerine,

2) Mevcut sermayeye ilave olarak ortaklar veya sahipleri tarafından yapılan ödemeler ile tasfiye esnasında elde edilen ve vergiden istisna edilmiş olan kazanç ve iratlar tasfiye döneminin başındaki servet değerine,

eklenir.

b) Hisselerine mahsuben ortaklara dağıtılan, satılan, devredilen veya kurum sahibine iade olunan iktisadî kıymetlerin değerleri, Kanunun 13 üncü maddesine göre ve dağıtımın, satışın, devrin veya iadenin yapıldığı gün itibarıyla belirlenir.

c) Bu maddeye göre tasfiye kârının hesaplanması sırasında, Kanunun 8, 9, 10 ve 11 inci madde hükümleri de ayrıca dikkate alınır.

(5) Servet değeri: Tasfiye döneminin başındaki ve sonundaki servet değeri, kurumun tasfiye dönemi başındaki ve sonundaki bilânçosunda görülen öz sermayesidir. Bir yıldan fazla süren tasfiyelerde izleyen tasfiye dönemlerinin başındaki servet değeri, bir önceki dönemin son bilânçosunda görülen servet değeridir.

(6) Aşağıda belirtilenler dışında kalan her çeşit karşılıklar ile dağıtılmamış kazançlar bu sermayeye dahildir:

a) Vergi kanunlarına göre ayrılmış olan her türlü amortismanlar ve karşılıklar ile sigorta şirketlerinin teknik karşılıkları.

b) Hissedar veya sahip olmayan kimselere dağıtılacak olan kazanç kısmı.

(7) Tasfiye memurlarının sorumluluğu: Tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 207 nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamazlar. Aksi takdirde bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar.

a) Yukarıda belirtilen vergiler ile sekizinci fıkra uyarınca tasfiye işlemlerinin incelenmesi sonucu tarh edilecek vergilerin asılları ve zamları, tasfiye sırasında dağıtım, devir, iade veya satış gibi yollarla kendisine bir iktisadî kıymet aktarılan ya da tasfiye kalanı üzerinden kendisine paylaştırma yapılan ortaklardan da aranabilir. Ortaklardan tahsil edilmiş olan vergi asılları için ayrıca tasfiye memurlarına başvurulmaz.

b) Tasfiye memurları, bu madde gereğince ödedikleri vergilerin asıllarından dolayı, yukarıda belirtilen yollarla kendisine bir iktisadî kıymet aktarılan veya tasfiye kalanından pay alan ortaklara ya da ortakların aldıkları bu değerler vergileri karşılamaya yetmezse İcra ve İflas Kanununun 207 nci maddesine uygun oranlar dahilinde aynı Kanunun 206 ncı maddesinin dördüncü sırasında yazılı alacaklarını tamamen veya kısmen tahsil eden alacaklılara rücu edebilirler.

(8) Tasfiye işlemlerinin incelenmesi: Tasfiye beyannamesinin verilmesiyle birlikte tasfiye memurları, işlemlerinin vergi kanunları yönünden incelenmesini bir dilekçe ile isterler. Dilekçenin verilmesinden itibaren en geç üç ay içinde vergi incelemelerine başlanarak aralıksız devam edilir. Vergi incelemesinin bitmesini izleyen otuz gün içinde vergi dairesi sonucu tasfiye memurlarına yazı ile bildirir. Buna göre kurumdan aranan vergilerin sonucu alınıncaya kadar tasfiye memurlarının, yedinci fıkrada yazılı sorumluluğu devam eder.

(9) Maliye Bakanlığı, mükelleflerin hukukî statülerini, faaliyet gösterdikleri alanları ve tasfiyeye giriş tarihindeki aktif büyüklüklerini dikkate almak suretiyle tasfiye işlemlerine yönelik inceleme yaptırmamaya yetkilidir.

8 Ocak 2009 Perşembe

2009 YILINA AiT BAZI HADLER DUZENLEMELER

2009 YILINDA UYGULANMAK ÜZERE VERGİ VE SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA YAPILAN DÜZENLEMELER  
 
01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere, 2008 Aralık ayında Resmi Gazetelerde yayımlanan, Vergi ve Sosyal Güvenlik mevzuatında yer alan yeni düzenlemeler ve uygulamalar özetle aşağıda belirtilmiştir.

A – VERGİ MEVZUATINDA YAPILAN DÜZENLEMELER

1. Yazar Kasa Fişi (Fatura) Düzenleme Haddi:
 
V.U.K.’nun 232. maddesi uyarınca birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin yazar kasa fişi düzenleme haddi 01.01.2009 tarihinden itibaren 600,00 TL.den 670,00 TL.ye yükseltilmiştir. (20.12.2008 Tarih, 27086 Sayılı Resmi Gazete, 388 Sayılı V.U.K. Genel Tebliği)

2. Doğrudan Gider Yazılacak Sabit Kıymetlere İlişkin Had:

V.U.K.’nun 313, maddesi uyarınca değeri 600,00 TL.yi aşmayan peştemallıklar ile alet, edevat, mefruşat ve demirbaşların amortismana tabi tutulmayarak doğrudan gider yazılabilmesine ilişkin had, 01.01.2009 tarihinden geçerli olmak üzere 670,00 TL.ye yükseltilmiştir. (20.12.2008 Tarih, 27086 Sayılı Resmi Gazete, 388 Sayılı V.U.K. Genel Tebliği)

3. Hizmet Erbabına Verilecek Yemek Yardımı:

Gelir Vergisi Kanunu’nun 23/8. maddesinde yer alan işverenlerce işyeri veya işyerinin müştemilatı dışında kalan yerlerde hizmet erbabına yemek verilmek suretiyle sağlanan menfaatlere ilişkin günlük 9,00 TL.lik istisna tutarı 01.01.2009 tarihinden itibaren 10.00 TL.ye yükseltilmiştir. (23.12.2008 Tarih, 27089 Sayılı Resmi Gazete, 270 Sayılı G.V. Genel Tebliği)

4. Gelir Vergisine Tabi Gelirlerin Vergilendirilmesinde Esas Alınan Tarife:

Gelir Vergisi Kanununun 103’üncü maddesinde yer alan gelir vergisine tabi gelirlerin vergilendirilmesinde esas alınan tarife:

· 2009 takvim yılı gelirlerinin vergilendirilmesinde esas alınmak üzere aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir. (31.12.2008 Tarih, 27097 Sayılı Resmi Gazete, G.V 271 sayılı G.T)
 
8.700 TL’ ye kadar              %15
22.000 TL’ nin 8.700 TL’ si için 1.305 TL, fazlası      %20
50.000 TL’ nin 22.000 TL’ si için 3.965 TL, fazlası      %27
50.000 TL’ den fazlasının 50.000 TL’ si için 11.525 TL, fazlası                             %35

· 2008 Yılında elde edilen gelirlere uygulanacak esas tarife aşağıdaki şekilde daha önce belirlenmişti. (30.12.2007 tarih, 26742 sayılı Resmi Gazete, 26.12.2007 tarih, 13044 sayılı BKK)
 
7.800 TL’ ye kadar %15
19.800 TL’ nin 7.800 TL’ si için 1.170 TL, fazlası %20
44.700 TL’ nin 19.800 TL’ si için 3.750 TL, fazlası                               %27
44.700 TL’ den fazlasının 44.700 TL’ si için 10.293 TL, fazlası                               %35
 
5. Özel Usulsüzlük Cezaları: 

a) VUK-353/1.maddesine göre; Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu vermeyen ve almayanlara, veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verenlere her belge için 01.01.2009 tarihinden itibaren 160,00 TL.’den aşağı olmamak üzere Özel Usulsüzlük Cezası kesilir. Bir takvim yılı içinde her bir belge nev’ine ilişkin olarak kesilecek toplam ceza 76.000,00 TL’ yi geçemez. (20.12.2008 Tarih, 27086 Sayılı Resmi Gazete, 388 Sayılı V.U.K. Genel Tebliği)

b) V.U.K. 353/2 maddesine göre; Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığı’nca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerin; düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının tespiti halinde, her bir belge için 2009 yılında 160,00 TL. Özel Usulsüzlük Cezası kesilir. Ancak her bir belge nev’ine ilişkin olarak her bir tespit için toplam ceza 7.600,00 TL, her bir belge nev’ine ilişkin bir takvim yılı içinde kesilecek toplam ceza 76.000,00TL’yi aşamaz. ((20.12.2008 Tarih, 27086 Sayılı Resmi Gazete, 388 Sayılı V.U.K. Genel Tebliği)

6. Yeniden Değerleme Oranı:

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesinin (B) fıkrasında “Yeniden değerleme oranı, yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında (Ekim ayı dahil) bir önceki yılın aynı dönemine göre Türkiye İstatistik Kurumu’nun Üretici Fiyatları Genel Endeksinde meydana gelen ortalama fiyat artış oranıdır. Bu oran Maliye Bakanlığı’nca Resmi Gazete ile ilan edilir” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca yeniden değerleme oranı 2008 yılı için % 12 (oniki) olarak tespit edilmiştir. Bu oran aynı zamanda 2008 yılına ait son geçici vergi dönemi için de uygulanacaktır. (20.11.2008 Tarih, 27060 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 387 sıra no.lu V.U.K. Genel Tebliği)

7. Gayrimenkul Sermaye İratlarında (Kira Gelirleri) Beyan ve İstisna:

Binaların mesken olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen hasılatın 2008 yılı için 2.400,00 TL. sı gelir vergisinden müstesnadır. İstisna haddi üzerinde hasılat elde edilip beyan edilmemesi veya eksik beyan edilmesi halinde bu istisnadan yararlanılamaz. 2009 yılı gelirlerine uygulanacak istisna tutarı ise 2.600,00 TL. olarak tespit edilmiştir. (23.12.2008 Tarih, 27089 sayılı Resmi Gazete, 270 Sayılı G.V. Genel Tebliği)

Binaların işyeri (stopajlı) olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen brüt hasılatın 2008 yılı için 19.800 TL.yi (G.V. 103’üncü maddede yazılı tarifenin ikinci gelir diliminde yer alan tutar) aşmaması halinde beyanname verilmeyecek ancak bu rakamın aşılması halinde tümü için beyanname verilecektir. (G.V. Kanununun 86/c maddesi)

19.800,00 TL.lik haddin hesabında; tevkifata tabi tutulmuş gayrimenkul sermaye iradının brüt tutarının toplamı dikkate alınacaktır.

Örnek 1:
 
Yıllık işyeri kirası (Brüt) 20.000,00
Götürü gider-%25 ( - ) 5.000,00
                                                     __________________
 
Beyan edilecek işyeri kirası   15.000,00
Hesaplanan G.V.   2.610,00
Mahsup Edilecek Stopaj (% 20)     4.000,00
                                                   ____________________
 
İadesi gereken Gelir Vergisi    1.390,00
 
Örnek 2:
 
Yıllı işyeri kirası (Brüt)   150.000,00
Götürü gider-%25 ( - ) 37.500,00
                                                   ____________________
 
Beyan edilecek işyeri kirası   112.500,00
Hesaplanan G.V.   34.023,00
Mahsup Edilecek Stopaj (% 20)    30.000,00
                                                   ____________________
 
Ödenecek Gelir Vergisi  4.023,00


Not: 2008-Yıllık (Brüt) işyeri kira gelirinin 19.800,00 TL veya altında olması halinde beyan edilmeyecektir.
 
Binaların işyeri (Stopajlı) olarak kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde elde edilen brüt hasılatın 2009 yılı için beyan sınırı ise 22.000 TL olarak dikkate alınacaktır.

8. Damga Vergisi:

01.01.2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren yeni uygulamalar aşağıdaki gibidir. (Beyannameler ve hesap özetleri aşağıdaki tutarlarda damga vergisine tabi olacaktır.)
 
Belli parayı ihtiva eden sözleşmeler:
 
- Mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler : (Binde 7,5)
 
- Kira Mukavelenameleri : (Binde 1,5)
(Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden)
 
Beyanname ve Bildirgeler:
 
- Yıllık gelir vergisi beyannameleri : 25,40 TL.
 
- Kurumlar vergisi beyannameleri : 33,90 TL.
 
- Muhtasar Beyannameler : 16,90 TL.
 
- Katma değer vergisi beyannameleri : 16,90 TL.
 
- Diğerleri                                                                               : 16,90 TL.
 
- Belediyelere verilen beyannameler : 12,50 TL.
 
- Sosyal Sigorta Kurumlarına verilen sigorta prim bildirgeleri : 12,50 TL.
 
- Gümrük İdarelerine Verilen Beyannameler : 33,90 TL.
 
Bilanço ve İşletme Hesabı Özetleri:

- Bilançolar :  19,60 TL.

- Gelir Tabloları : 9,60 TL.
 
- İşletme Hesabı Özetleri : 9,60 TL.
 
(23.12.2008 Tarih, 27089 sayılı Resmi Gazete, 51 Sayılı D.V. Genel Tebliği)
 
9. 2008 Yılına İlişkin Menkul Sermaye İradı Elde Edenlerin 2009 Yılındaki Beyanları:
 
a) 2008 Takvim Yılında Elde Edilen Menkul Sermaye İratlarının Beyanında Dikkate Alınacak İndirim Oranı:

1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonolarından elde edilen gelirlerin vergilendirilmesinde 31/12/2005 tarihinde yürürlükte olan hükümler esas alınacağından, indirim oranı uygulaması ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların dikkate alınması gerekir.

İndirim oranı; Vergi Usul Kanununa göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, aynı dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranına bölünmesi suretiyle tespit edilmektedir.

Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre 2008 yılı için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranı %12  dir. Bu dönemde Devlet tahvili ve Hazine bonosu ihalelerinde oluşan bileşik ortalama faiz oranı ise %18,48 dır.
 
Buna göre, 2008 yılı gelirlerine uygulanacak indirim oranı (%12 / %18,48=) %64,9 olmaktadır.
 
b) İndirim Oranı Uygulanarak Beyan Edilecek Menkul Sermaye İratları:
 
2008 takvim yılında elde edilen menkul sermaye iratlarından, 1/1/2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan ve Gelir Vergisi Kanununun 75’inci maddesinin ikinci fıkrasının 5 numaralı bendinde sayılan her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu Konut İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler indirim oranı uygulanmak suretiyle beyan edilecektir.

Dövize, altına veya başka bir değere endeksli menkul kıymetler ile döviz cinsinden ihraç edilen menkul kıymetlerden elde edilen menkul sermaye iratlarının beyanında indirim oranı uygulanmayacaktır.

Ticari işletmelere dahil kazanç ve iratlar için indirim oranı uygulanması söz konusu değildir.

c) 1/1/2006 Tarihinden Önce İhraç Edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarından Elde Edilen Gelirlerde İstisna Uygulaması:

Gelir Vergisi Kanununun Geçici 59’ uncu madde hükmü ile 31/12/2007 tarihine kadar, 26/07/2001-31/12/2005 tarihleri arasında ihraç edilen Devlet tahvilleri ve Hazine bonolarının faiz gelirleri ve elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlar toplamının 2001 yılında 50 milyar lirası, 2002 ve izleyen yıllarda bu tutarın veya artırılmış tutarın her yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılması ile bulunacak tutar gelir vergisinden istisna edilmiştir.

Bu hüküm uyarınca, 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilmiş olan Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarından elde edilen gelirlere ilişkin istisna uygulaması 31.12.2007 tarihinde son bulduğundan 01.01.2008 tarihinden itibaren bu kıymetlerin faiz gelirleri ile bu kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan diğer kazançlarla ilgili olarak istisna uygulaması söz konusu değildir.

(23.12.2008 Tarih, 27089 Sayılı R.G 270 Sayılı G.V Genel Tebliği)
 
10. Veraset ve İntikal Vergisi:
 
01.01.2009 tarihinden itibaren Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin (b), (d) ve (e) bentlerinde yer alan istisna tutarları;

- Evlatlıklar dahil, füruğ ve eşten her birine isabet eden miras hisselerinde 107.604,00 TL (füruğ bulunmaması halinde eşe isabet eden miras hissesinde 215.336,00 TL),

- İvazsız suretle meydana gelen intikallerde 2.481,00 TL,

- Para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve çekilişlerde kazanılan ikramiyelerde 2.481,00 TL
 olarak dikkate alınacaktır.

Öte yandan, Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 16 ncı maddesinde yer alan vergi tarifesi matrah dilim tutarları 1/1/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yeniden değerleme oranında (%12) artırılmak suretiyle tespit edilmiştir. Bu nedenle, 1/1/2009 tarihinden itibaren veraset yolu ile veya ivazsız surette meydana gelen intikallerde veraset ve intikal vergisi aşağıdaki tarifeye göre hesaplanacaktır.
 
Veraset yoluyla intikallerde İvazsız intikallerde
 
Matrah           vergi oranı (yüzde) vergi oranı (yüzde)     

İlk 160.000 TL için 1    10
Sonra gelen 350.000 TL için 3   15
Sonra gelen 760.000 TL için 5    20
Sonra gelen 1.500.000 TL için          7          25
Matrahın 2.770.000 TL’yi aşan bölümü için          10                              30
 
(23.12.2008 Tarih, 27089 Sayılı Resmi Gazete, 40 Sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu Genel Tebliği)
 
11. Motorlu Taşıtlar Vergisi:
 
01.01.2009 tarihinden itibaren, motorlu taşıtların vergilendirilmesine ilişkin (I) ve (II) sayılı tarifeler aşağıdaki gibidir.

A. (I) Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Tarifesi
 
Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri ile motosikletler aşağıdaki (I) sayılı tarifeye göre vergilendirilecektir.
(I) SAYILI TARİFE
 
Motor Silindir Hacmi (cm3)
Taşıtların Yaşları İle Ödenecek Yıllık Vergi Tutarı (TL)
1 – 3 yaş
4 – 6 yaş
7 – 11 yaş
12 – 15 yaş
16 ve yukarı yaş
 
 1-Otomobil, kaptıkaçtı, arazi taşıtları ve benzerleri
 1300 cm3 ve aşağısı
393,00
274,00
155,00
117,00
44,00
 1301 - 1600 cm3 e kadar
628,00
471,00
274,00
194,00
76,00
 1601 - 1800 cm3 e kadar
1.104,00
865,00
510,00
312,00
123,00
 1801 - 2000 cm3 e kadar
1.736,00
1.340,00
788,00
471,00
188,00
 2001 - 2500 cm3 e kadar
2.605,00
1.893,00
1.182,00
708,00
282,00
 2501 - 3000 cm3 e kadar
3.631,00
3.158,00
1.974,00
1.064,00
393,00
 3001 - 3500 cm3 e kadar
5.529,00
4.975,00
2.998,00
1.498,00
552,00
 3501 - 4000 cm3 e kadar
8.690,00
7.505,00
4.422,00
1.974,00
788,00
 4001 cm3 ve yukarısı
14.222,00
10.664,00
6.317,00
2.842,00
1.104,00
 
 2-Motosikletler 
100 - 250 cm3 e kadar
76,00
60,00
44,00
29,00
13,00
251 - 650 cm3 e kadar
155,00
117,00
76,00
44,00
29,00
651 - 1200 cm3 e kadar
393,00
235,00
117,00
76,00
44,00
 1201 cm3 ve yukarısı
946,00
628,00
393,00
312,00
155,00
 
 
B. (II) Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Tarifesi
 
(I) sayılı tarifede yazılı taşıtlar dışında kalan motorlu kara taşıtları, aşağıdaki (II) sayılı tarifeye göre vergilendirilecektir.
 
(II) SAYILI TARİFE
 Taşıt Cinsi ve Oturma Yeri /
Azami Toplam Ağırlık
Taşıtların Yaşları ile Ödenecek Yıllık Vergi Tutarı (TL)
1 – 6 yaş
7 – 15 yaş
16 ve yukarı yaş
 1) Minibüs
471,00
312,00
155,00
 
 2) Panel van ve motorlu karavanlar (Motor Silindir Hacmi)
 
1900 cm3 ve aşağısı
628,00
393,00
235,00
 
1901 cm3 ve yukarısı
946,00
628,00
393,00
 
 3) Otobüs ve benzerleri (Oturma Yeri)
 
25 kişiye kadar
1.182,00
708,00
312,00
 
26 - 35 kişiye kadar
1.420,00
1.182,00
471,00
 
36 - 45 kişiye kadar
1.578,00
1.340,00
628,00
 
46 kişi ve yukarısı
1.893,00
1.578,00
946,00
 
4) Kamyonet, kamyon, çekici ve benzerleri (Azami Toplam Ağırlık)
 
1.500 kg.’a kadar
424,00
282,00
140,00
 
1.501 - 3.500 kg’a kadar
851,00
495,00
282,00
 
3.501 - 5.000 kg’a kadar
1.277,00
1.064,00
424,00
 
5.001 - 10.000 kg’a kadar
1.420,00
2.206,00
567,00
 
10.001 - 20.000 kg’a kadar
1.703,00
1.420,00
851,00
 
20.001 kg ve yukarısı
2.130,00
1.703,00
992,00

(26.12.2008 Tarih, 27092 Sayılı Resmi Gazete, 31 Sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunu Genel Tebliği)

12. Emlak Vergisi:

Mükelleflerin 2009 yılına ait bina, arsa ve arazi vergi değerleri; 2008 yılı vergi değerlerinin, 2008 yılına ilişkin tespit edilen % 12’lik yeniden değerleme oranının yarısı olan %6 (altı) nispetinde artırılması suretiyle bulunacak tutarlar olacaktır.

Diğer taraftan, mükellefiyetleri 2009 yılında başlayan mükelleflerin, bina, arsa ve arazi vergisi tarhiyatına esas alınacak vergi değerleri; takdir komisyonlarınca arsa veya arazi için 2005 yılında takdir edilen asgari ölçüde metrekare birim değerlerinin 2006, 2007 ve 2008 yıllarına ait yeniden değerleme oranlarının yarısı nispetinde kümülatif olarak artırılması suretiyle bulunacak asgari ölçüde metrekare birim değerleri dikkate alınarak hesaplanacaktır.

(23.12.2008 Tarih, 27089 Sayılı Resmi Gazete, 54 Sayılı Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği)

13. Çevre Temizlik Vergisi:

01.01.2009 tarihinden itibaren konutlar ile işyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi aşağıdaki tutarlara göre tahsil edilecektir.

a) Konutlara Ait Çevre Temizlik Vergisi

Konutlara ait çevre temizlik vergisi; su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına büyükşehir belediyelerinde 20 Kuruş, diğer belediyelerde 16 Kuruş olarak hesaplanacaktır.

b) İşyerleri ve Diğer Şekilde Kullanılan Binalara Ait Çevre Temizlik Vergisi

İşyerleri ve diğer şekilde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi, büyükşehir belediyeleri ve büyükşehir belediyeleri dışındaki belediyelerde aşağıdaki tarifelere göre uygulanacaktır.
 
Büyükşehir Belediyeleri Dışındaki Belediyelerde Uygulanacak Çevre Temizlik Vergisi
 
 
 
Bina Grupları
Bina Dereceleri ve Yıllık Vergi Tutarları (TL)
 
1. Derece
2. Derece
3. Derece
4. Derece
5. Derece
1. Grup
1.900,00
1.500,00
1.180,00
950,00
780,00
2. Grup
1.190,00
900,00
700,00
560,00
470,00
3. Grup
780,00
600,00
470,00
390,00
300,00
4. Grup
390,00
300,00
230,00
190,00
150,00
5. Grup
230,00
190,00
130,00
119,00
95,00
6. Grup
119,00
95,00
67,00
54,00
40,00
7. Grup
 40,00
33,00
23,00
20,00
16,00
 
Büyükşehir Belediyelerinde Uygulanacak Çevre Temizlik Vergisi
 
 
 
Bina Grupları
Bina Dereceleri ve Yıllık Vergi Tutarları (TL)
 
1. Derece
2. Derece
3. Derece
4. Derece
5. Derece
1. Grup
2.375,00
1.875,00
1.475,00
1.187,00
975,00
2. Grup
1.487,00
1.125,00
875,00
700,00
587,00
3. Grup
975,00
750,00
587,00
487,00
375,00
4. Grup
 487,00
375,00
287,00
237,00
187,00
5. Grup
 287,00
237,00
162,00
148,00
118,00
6. Grup
148,00
118,00
83,00
67,00
50,00
7. Grup
50,00
41,00
28,00
25,00
20,00

2005/9817 Sayılı Bakanlar Kurulu kararına göre konut, işyeri, ve diğer kullanılan binalar için belirtilen tutarlar, Büyükşehir Belediye sınırları içinde bulunanlar hariç olmak üzere kalkınmada öncelikli yörelerdeki belediyeler ile nüfusu 5.000’den az olan belediyelerde %50 indirimli olarak uygulanacaktır.

(23.12.2008 Tarih, 27089 Sayılı Resmi Gazete, 35 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu Genel Tebliği)

14.  Asgari Geçim İndirimi Uygulaması:

2009 Takvim yılı asgari ücret üzerinden hesaplanan asgari geçim indirimi tutarları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.
 
 
Medeni Durum
Aylık Asgari Geçim İndirimi Tutarı
 
Medeni Durum
Aylık Asgari Geçim İndirimi Tutarı
Bekar
49,95 TL
 
 
Evli eşi çalışan
49,95 TL
Evli eşi çalışmayan
59,94 TL
Evli eşi çalışan 1 çocuk
57,44 TL
Evli eşi çalışmayan 1 çocuk
67,43 TL
Evli eşi çalışan 2 çocuk
64,94 TL
Evli eşi çalışmayan 2 çocuk
74,93 TL
Evli eşi çalışan 3 çocuk
69,93 TL
Evli eşi çalışmayan 3 çocuk
79,92 TL
Evli eşi çalışan 4 çocuk
74,93 TL
Evli eşi çalışmayan 4 çocuk
84,92 TL
 
15. Varlık Barışı Yasası:

22 Kasım 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 5811 sayılı Varlık Barışı Yasası yürürlükte. Yasaya göre; bugüne kadar vergilendirilmemiş (kayıt dışı) kazançlar sembolik vergi oranlarıyla kayda alınıyor. Vergi oranları, yurtdışından getirilecek paralar için %2, yurtiçinden kayda alınan varlıklar (menkul ve gayrimenkul) için %5 olacak. Varlıklarını bugüne kadar beyan etmeyerek gizlemiş olanlar, bu oranlar üzerinden vergi ödemek suretiyle bu varlıklara olası vergi incelemeleri sonucu isabet edecek vergi yükünden kurtulmuş olacaklar.

Yasadan yaralanacak olanlar, en geç 02 Mart 2009 tarihine kadar, paralarını banka ya da aracı kuruma yatıracak ve bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan edecekler. 02 Mart 2009 tarihine kadar beyan ettikleri varlıkları üzerinden hesaplanan (%2 veya %5) vergilerini ise, ertesi ayın sonuna (31 Mart 2009) kadar defaten ödeyeceklerdir.

B– SOSYAL GÜVENLİK MEVZUATINDA YAPILAN DÜZENLEMELER

1. Asgari Ücret:

Asgari Ücret Tespit Komisyonunca 2009 yılının ilk altı ayı için (01.01.2009 - 30.06.2009) 16 yaşından büyükler için uygulanacak asgari (brüt) ücret aylık 666,00 TL, günlük 22,20 TL., 2009 yılının ikinci altı ayı için (01.07.2009 – 31.12.2009) aylık 693,00 TL., günlük 23,10 TL. olarak tespit edilmiştir. Asgari ücretin birinci 6 ayda işverene maliyeti 809,16, ikinci 6 ayda 842,00 TL’ye çıkacak.  (30.12.2008 Tarih, 27096 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Asgari Ücret Tespit Komisyonunun 25.12.2008 Tarih 2008/01 Sayılı kararı)

2. Sigorta Primlerine, İşsizlik Sigortası Primine ve Sosyal Güvenlik Destek Primine Esas Günlük ve Aylık Kazançların Alt ve Üst Sınırları:
 
Özel Sektör İçin:
 
01.01.2009 – 30.06.2009 tarihleri arasında;

Günlük alt sınır =         22,20 TL.
Aylık alt sınır =       666,00 TL.
Günlük üst sınır =      144,30 TL.
Aylık üst sınır =   4.329,00 TL.
 
01.07.2009 – 31.12.2009 tarihleri arasında;

Günlük alt sınır =       23,10 TL.
Aylık alt sınır =     693,00 TL.
Günlük üst sınır =    150,15 TL.
Aylık üst sınır =   4.504,50 TL.
 
olarak tespit edilmiştir.(*)